Laparoskopi İle Miyom Ameliyatı

Laparoskopi İle Miyom Ameliyatı

Miyom rahmin (uterusun) kendi düz kas liflerinden gelişen, sınırları belirgin iyi huylu tümöral kitlelerdir.Ailesinde miyom olan kadınlarda daha sık gözükür, üreme çağında miyom görülme ihtimali artar. Bu oran %15-20 dir.  Bunun sebebi karşılanmamış östrojen hormonunun artmasıdır. 
Irklara bağlıda sıklığı değişir. Siyah ırkta daha fazla görülür. Gebelikte yüksek östrojen düzeyine bağlı olarak miyomlar daha fazla büyürler. Büyüyen miyom fetusu iterek düşüklerin yaşanmasına yol açabilir. Menopozda miyomlar azalır ve küçülürler. Bunun nedeni de östrojen hormonun azalmasıdır. Miyomun büyüme ve kan akımı hızı ultrasonla değerlendirilerek kötü huylu bir sarkom olması olasılığı çok nadir de olsa değerlendirilmelidir. Kesin tanı parçanın çıkarılması sonucu patolojik olarak konur.

Aşağıda yer alan videoda açık ve kapalı (laparoskopik) miyom çıkarılması tekniklerinde cilt kesilerinin ve tekniklerin farkının yer aldığı bir simulasyon yer almaktadır.

Her miyom ameliyat edilmelimidir sorusuna verilecek cevap doğru endikasyon, doğru zaman ve doğru yöntemdir. Herhangi bir bası yada kanama semptomu yaratmayan bir miyomda sarkom (kötü huylu düz kas tümörü) şüphesi uyandıran bulgular olmadığı sürece ameliyat endikasyonu yoktur. Buna karşın aşırı kanamalar yaratan, rahime bebek implantasyonuna engel olan (Submuköz miyomlar gibi), mesaneye ve son barsağa bası semptomları ve ağrı yaratan miyomların alınması endikasyonu vardır. Hastanın yaşı yapılacak ameliyat şeçiminde önemlidir. Menopoza yakın yaşlarda menopozda miyomun büyümesinin duracağı ve atrofiye uğrayacağı ihtimali gözönüne alınarak ameliyat ertelenebilir. Genç yaşta rahmin korunmasına yönelik bir minimal giriş cerrahisi (laparoskopi) yöntemi olan Laparoskopik miyomektomi (laparoskopik miyom çıkarılması) veya histereskopik miyomektomi (histereskopik miyom çıkarılması) yöntemi kullanılabilir. Bu ameliyatlarda kapalı yöntemleri uygulayacak jinekoloğun ileri endoskopik cerrahi ameliyatlarında deneyiminin olması büyük önem taşır. Yapılan ameliyatın video görüntülerinin istenmesi ve cerrahın önceki laparoskopik miyom ameliyat sayılarının sorgulanması önem taşır.Operasyondan önce hastaya GNRH analoglarının rutin verilmesinden kaçınılmalıdır. Bu ajanlar kanamayı azaltmak için bazı cerrahlarca önerilsede miyomun rahime yaptığı hattı belirsizleştirir ve miyomun rahimden ayrılmasını güçleştirir.Nadir vakalarda hastanın kanamasını ameliyat öncesi kesip hastayı ameliyata hazır kan düzeyine yükseltmek için kullanılabilir. Ameliyat sırasındaki kanamayı azaltmak için vasokonstrüktör (damar daraltıcı)ajanlar yada atar damarların geçici olarak sıkıştırılması yöntemleri laparoskopik miyomektomide önerilen yöntemlerdir. Bu ajanların kullanılması kanama kontrolü için kullanılacak elektrik koterizasyon (yakma) ile kanama kontrolü ihtiyacını azaltacak ve daha güçlü yara iyileşmesini sağlayacaktır. Güçlü yara iyileşmesi gebelik isteyen hastalarda rahim kasının gerilme gücü ve gebeliğin sağlıklı devamlılığı açısından önem taşır. Üreme çağının sonuna yakın doğumlarını tamamlamış kadınlarda ve çoklu miyomlarda rahmin tamamının kapalı ameliyat tekniği ile alınması anlamına gelen laparoskopik histerektomi yöntemide bir tedavi alternatifidir.

Miyomlar rahimde, İntramural miyomlar olarak yerleşebilir.
En sık rastlanan miyom çeşididir. Rahimin miyometrium(düz kas) tabakası içinde bulunurlar,  büyümeye bağlı bası bulguları , kanama yada ağrı yaratırlar. Subseröz miyomlar rahmin dışını çeviren zarın altında yerleşmiş miyomlardır. Eğer saplı yapıda olur ve kendi etrafında dönerse kanlanması bozulur ve ağrı yapar. Nadiren bası semptomu yaratır. Hastada kanama şikayeti yaratmazlar.
Submüköz miyomlar,
rahimin iç zar tabakasının altına yerleşen miyomlardır. Bu miyomlar en fazla kanama yapan miyomlardır. Embryonun implantasyonuna ve gebeliğin devamına engel olan miyomlardır. Tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerinden önce temizlenmesi şiddetle önerilen miyom grubudur.  Bu miyomlar bazen ileri derecede büyüyerek rahimden dışarı çıkabilir.

Miyomların cerrahi dışında kesin tedavisi yoktur. Sadece menopoza yakın yaşlarda yada sistemik hastalıkların cerrahiye izin vermediği durumlarda GNRH anologları kullanılabilir. Bu ilaçların uzun dönem kullanımı kemik erimesi, adet kesilmesi, ateş basması gibi şikayetler yaratabilir. Hasta memnuniyeti bu nedenle azdır.

Miyomların
 miyomu besleyen damarların tıkanması ve beslenmesinin  bozulması ile miyomların giderek küçülmesinin sağlanması şeklinde önerilen tedavi yöntemleri kullanılan ajanların yumurtalık ve rahim iç zarı (endometrium) tabakasına verebilecekleri hasar riskinden dolayı genç hastalara önerilmemektedir.

Laparoskopik miyom ameliyatı üç ana bölümden oluşur.

  1. Miyomun Ayrılması :Miyoma ulaşmak için rahmin duvarına yapılan kesi ve miyom hattının bulunması. Miyomun yatağından traksiyon- kontraksiyon (mekanik çekme- karşı çekme) yöntemleriyle çıkarılması
  2. Miyom yatağının onarımı: Miyom çıkarıldıktan sonra Rahim duvarında açılan kesi hattının iki kat yada ihtiyaç halinde üç kat onarımı
  3. Miyomun parçalanarak batın dışına alınması (morselasyonu): Bu aşamada karın boşluğuna çıkarılan miyom karın duvarından trokar yerlerinden içeri sokulan morselasyon cihazları ile küçültülerek rahim dışına alınır. Vajen arka duvarından karın boşluğuna girilerek parçalanmadan tek parça halinde miyomun çıkarılması da tercih edilebilecek diğer bir yöntemdir.

   

Histereskopik Miyom

Histereskopik miyom ameliyatında ise rahmin içine operatif histereskopi cihazı denilen ve kamera ucunda yakıcı, kesici cihazlar bulunduran enstrumanla girilir ve miyom rahmin iç duvarından tıraşlanır, parçalar halinde dışarı alınır. Özellikle tedaviye dirençli Rahim kanamalarında ve tüp bebek tedavilerinde implantasyon (embryonun rahme yapışması) başarısızlıklarında uygulanması gerekli bir tedavidir.

Kadın doğum uzmanınız tarafından miyomun alınması endikasyonu konulduysa laparoskopik yaklaşım daha az ağrı, 5 mm kadarlık küçük dikiş izi, daha az kan kaybı, ve erken eve yada işe dönüş anlamı taşımaktadır.Laparoskopik yaklaşım vakaların büyük bir kısmına uygulanabilir. Kadın doğum uzmanınızın bu tip hastalıklara yaklaşımında minimal invaziv yöntemler (laparoskopi) kullandığından emin olunuz.